2 Oca 2015

Kitap Yorumu: Çavdar Tarlasında Çocuklar - J. D. Salinger

Çavdar Tarlasında Çocuklar yayınlandığı zamanda yasaklandığına şaşırmayacağımız bir kitap.

17 yaşındaki Holden Caulfield sigara içiyor, ailesinden habersiz işler yapıyor, okullardan atılıyor, İncil'deki havarilere inanmıyor, hayat kadınları ile iletişim kuruyor, içki içiyor, aykırılık ve farklılığı seviyor. Böyle bir ana karakterimiz var. Okuduğum kaynaklarda kitap 1960 yılların ABD'de yasaklanmış. Dönem düşünüldüğünde karakterimizin düşünce yapısının oldukça aykırı kalıyor. Şu an böyle bir yasak yok. Eğer olsaydı aptallık olarak nitelendirmek zorunda kalırdım. Evet, kabul ediyorum kesinlikle aykırı biri Holden. Ama bunun olması için belli nedenler var. Holden çevresindeki insanları yapmacık buluyor. İki yüzlü olduklarını ve davranışlarının saygısızca olduğunu söylüyor. Haklı da. Düşündüğümüzde insanların diğer insanlara karşı tutumları hiç ama hiç hoş değil. 17 yaşında birinin bundan rahatsız olması ve insanlar için endişelenmesi son derece etkileyici.   


Kendisi gibi yaşıt okuyucular için son derece aydınlatıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Tabi Amerika Birleşik Devletleri'nde geçmesi ve üstelik 1950'li yıllar olması nedeniyle Türk okuyucular biraz zorlanabilir ama kesinlikle faydalanacakları bir kitap. Holden öyle bir karakter ki, yaptıklarının çoğu kötü ancak düşünce yapısı son derece iyi. Diyor ki; '' Hoşlanmadığım biriyle asla bir ilişki yaşamam. '' Bu cümlede yanlış bir şey göremiyorum. Yani Holden hem iyi hem de kötü yanları olan bir karakter,
'' Her neyse, hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta-yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum.; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben,çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. ''
Kitap karakterimizin iç dünyasına odaklanmış. Ancak olay örgüsünden bahsetmem gerekirse, bir kaç okuldan atıldıktan sonra Pencey'den de atılan Holden, ailesine haber vermeden okuldan ayrılıyor. Varlıklı bir aileden gelen Holden, parasal sıkıntı çekmeden geziyor. Arkadaşları ile görüşüyor. Barlarda yaşı tutmamasına rağmen içki içmeye kalkışıyor. Bu zamanda yaşadıkları ile sevmediği bir çok şeye katlanmak zorunda kalıyor. Özellikle yapmacık insanlara.

O yaştaki insanlar çocukluğu bırakma dönemindedir. Bu genelde toplum tarafından bize yansıtılır. Yani insanların beklentileri bu yönde olur. Holden da bundan o kadar rahatsız ki, bunu bir çok paragrafta anlayabiliyoruz.

Bir karakterden daha bahsetmek istiyorum. Phoebe. Holden'nın kardeşi. Son derece akıllı biri. Yaşına göre oldukça büyük davranıyor. Sempatik, hazır cevap. Holden onu anlatınca ister istemez ısınıyorsunuz bu kıza.

Çok başarılı bir dil ile yazılmış. Karakter konuşması son derece etkileyici. Günlük konuşma tarzında rahat, kolay okunan bir kitap. Böyle olunca da kitaba ısınmak oldukça kolaylaşıyor. Ancak kolay okunması hızlı okunacak anlamına gelmiyor. Tabi isterseniz okuyun. Ancak ben bu kitabın yavaş yavaş okunması gerektiğini düşünüyorum. Anlayarak, düşünerek ve sorgulayarak.

Çok başarılı bir eser. Ben okudum. Eminim zamanı gelince tekrar tekrar okuyacağım. Şimdi okutma zamanı. Mutlaka okumanız, gereken bir kitap. Bu kitapta kendiniz için hiç bir şey bulamazsanız bile, kesinlikle böyle bir şey olmaz, Holden gibi birini tanımak size yetecektir.

2 yorum:

  1. Şu an okuduğu kitap, son yarıdayım güzel gerçekten de, farklı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bitirdiğinde kitap hakkında detaylı bir muhabbet ederiz. = )

      Sil