Ana, yalnızlık duygusu ile boğuşuyor. Tek olduğunu ve bir hata olduğunu düşünüyor. Sam ile çıktığı yolculukta önemli bilgiler öğreniyor. Ancak bu bilgiler yeni sorular çıkarıyor. Ana'da bu sorulara cevap bulmak için Konsey'den gizli iş çevirmeye kalkışıyor.
İlk kitapta olduğu gibi bu kitabında dili diğer Genç - Yetişkin eserlerine göre değişikti. Epik ve masalımsı gibi. Bu kesinlik çok hoş bir özellik. Kitaplara farklı bir hava katıyor.
Ana'nın kendini çok fazla tekrarladığını düşünüyorum. Hep minnettar hep birilerini korumak istiyor. Sam ise yaşını başını almış biri olmasına rağmen hala karakterinde netlikten eser yok. Yaşından dolayı oturaklı davranması güzel ancak biraz daha güçlü ve biraz daha bilge olması daha mantıklı olabilir.
Üçlemelerin adetindir ikinci kitap yavaş olur ve aksiyondan daha çok kurguyu sağlamlaştıracak gerçekler öne sürülür. Yeniruh'ta öyleydi. Gerçekler bizi daha çok heyecanlandırıyor. Kitabın değişik kurgusundan olsa gerek tahmin edemeden okudum. Çünkü çok fazla soru var ve bunlara yaptığımız tahminler çoğu zaman tutmuyor.
İlk kitapta Reenkarnasyon ile gerçekleşen ölümsüzlük oldukça sorgulanmıştı. Yararları ve insanı düşündüren zararları ile birlikte. Ancak ikinci kitapta bunu çok fazla göremedim.
Janan, kitabın büyük gizemi. Nasıl bir şey? İyi mi yoksa kötü mü? Amacı ne? Tapınak? Soruların cevaplarını bir nevi alıyoruz. Ancak kitabın sonunda Ana şimdi ne yapacak demeden de edemiyoruz. İlk kitapta saldırgan davranışları ile okuduğumuz Hava Perileri'nin hikayesini öğrenmekte bizleri hüzünlendiriyor.
Özgün Ana'yı okumak çok eğlenceli. Mükemmel olmayan ve hata yapan bir karakter her zaman ilgimi çekmişti. Jodi Meadows, okuyucuya nerede ne vereceğini iyi bilen bir yazar olduğunu tekrar bizlere gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder