5 Ara 2017

Kitap Yorumu: Yem - Deniz Erbulak

Derindekiler serisinin ikinci kitabı olan Yem'e, ilk kitabın hemen arkasından okumasam da, arayı çok fazla soğutmadan başladım. Devam kitabı deriz ya hani, aynen öyle. Tam bir devam kitabı çünkü ilk kitabı bıraktığımız yerden ikinci kitapla devam ediyoruz. Bu yüzden seriye başlayacak olanlara üç kitabı da birlikte almayı şiddetle öneriyorum. Çünkü ilk kitaba geri dönüşler çok fazla yok. Araya mesafe koyduğumuzda karakterler ve olaylar silinebilir. 

İkinci kitap 200 sayfalık kısa bir kitap. Aksiyon kitabı olarak ifade edersem yanlış olmayacaktır. Hemen kendimizi yeni bir maceraya hazırlanırken buluyoruz ve ardından aksiyonun ortasında. İlk kitabı yorumlarken yazarın kurguyu derinleştirmek için bilimi ele aldığını söylemiştim. Yem'de bilimi daha yoğun hissettiğimi belirtmeliyim ve son kitapta daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum. Umarım öyledir. 

Timur Betim'i okumak bana daha fazla zevk verdi. Karakter olarak soğuk dursa da, mantıklı hareket etmesini seviyorum. Ayrıca bu kitapta güçlü bir Belgin okuduğumu düşünüyorum ve ilk kitaptaki sadece soğuk duran kızın yerine olgunlaşmaya başlayan bir kız gördüm. Kurduğu cümlelerden bunu hemen anladım. Güzin; gizemli karakter ve bunu okumak son derece keyifliydi. Ancak Murat için aynı şeyi söyleyemiyorum. Beni sinirlendirdiği oluyor.

Anlatım ilk kitap kadar güzeldi. Ancak aksiyon yoğun olduğu için bazı karakterlerin işlenememiş olduğunu çok net anlıyorsunuz. '' Hoş, Asu ve Murat'ı okumasam da olur. '' demiyor değilim. Ayrıca ilk kitapta çizilen 'görmezden geliniyor' havasını Yem'de daha net anlıyorsunuz. 

Üçlemelerin ikinci kitaplarında olan sıkıcılıktan bizleri kurtaran ve üzerine heyecana boğan güzel bir devam kitabıydı. Bilimi daha fazla hissetmek kesinlikle beni mutlu etti ki bu ekstra puan demek. Spoiler vermeden daha fazla ne denir ki? Galiba ilk kitaptan daha iyiydi.

Serinin ilk kitabı Şüphe'nin yorumu için buraya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder