9 Ağu 2014

Kitap Yorumu: Karanlığın Kızı - Kelly Keaton

Yalnızlık duygusu ile yaşayan ve aitlik isteyen bir kız Ari. Farklı dış görünüşü dikkat çekiyor. Üvey ailesinin yanından ayrılıp nereden geldiğini, nereye ait olduğunu öğrenmek için yola çıkıyor. Yolculuk sırasında annesinden bir mektup alıyor. Annesi kaçmasını istiyor. Ama Ari kaçamıyor. Aksine kaçması gereken yere doğru sürükleniyor.

Yeni bir şehir. Eski binaların arasında yeniden kurulan New 2, 9 aile tarafından yönetiliyor. Kendi içine kapalı ve farklı insanları barındıran bir şehir burası. Ari burada ne olduğunu bulmak için çok uğraşacak. 
Yunan Mitolojisi ile harmanlanmış bir kitap. Yazarın mitolojiye meraklı olduğu oldukça belli. Değişik mitolojik yaratıklarla karşılaşmak mümkün.

Kitabı çok beğendiğimi söyleyemem, Sebebi yazarın kurgusundaki kusurlar. Ari, dövüşebilen bir kız. Kısa bir kitapta çok fazla dövüş sahnelerine yer vermesi ve bunların neredeyse aynı şekilde tasvir edilmesi göz yorulmasına sebep oldu. Belli yerlerde kurgunun zayıf olduğunu düşünüyorum. Özellikle kaçırılması sahnesinin komik bulduğumu söylemem gerek. Aceleyle yazılmış gibi bir izlenime sahip oldum. Yazar, kitabı yazmış. Çünkü o an, o aklına gelmiş. Bir plana dahil olmamış.

Tabi bir de karakterimizin aşk ilişkisi var. Nasıl geliştiğini anlayamadığımı belirtmek istiyorum. Çünkü, bir baktım, soğuk konuşmalarla ile geçen ilişki, bir daha baktığımda öpüşmeye dönüşmüştü. Yazar bunu diğer kitaplarda bağlayabilir mi, bilmiyorum. Böyle düşünmemin sebebi ise karakterlerin hemen hepsinin Ari'yi çabuk kabullenmeleri.

Karakterlere gelince çoğu benim için gölge gibi kaldı. Sadece Violet, akılda kalıcı bir karakter. Özgünlüğe sahip olduğunu düşünüyorum. Kitap mitolojik olunca Tanrısız da olmuyor. Mitoloji ile çok fazla ilgilenmesem de Athena'ya hep bir sempati beslemiştirim. Ancak kitapta karşıma çıkan Athena beni hüsrana uğrattı.  

Kısa olup hızlı ilerleyen kitabı beklentilerinizi düşürüp şans verebilirsiniz. İyi okumalar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder